DANIEL BERNOULLI ÜZERİNE

Kitap okuma alışkanlığını 18 yaşından sonra kazanan biri olarak ortaokul ve lise yıllarımda minimal seviyede seyreden bu alışkanlığım yüzünden hepitopu iki elin parmaklarını geçmeyi başaramayan sayıda kitap okudum. Bu alışkanlığı bünyeme nüfuz edemememden kaynaklanıyordu sayının azlığı. Ne kadar üzücü… “Kitap”ın okunması gerektiğinden, bilginin ne denli önemli bir şey olduğundan bahsederek haddimi de aşmak niyetinde değilim. Bahsetmek istediğim şey, bilginin keşfi sırasında işleyen sürecin ne kadar zorlu ve bilinmeyenlerle dolu olduğudur.


Bugünkü yazımın ana temasını oluşturan şahıs “Akışkanlar Mekaniği”ne ve “Hidrodinamik”e adını altın harflerle yazdırmış olan Daniel Bernoulli’dir. Özellikle belirmek istiyorum ki akışkanlar mekaniği konusunda belirli bir bilgiye de sahip değilim.

Bernoulli ailesi ve Daniel Bernoulli



Bernoulli ailesi seçkin matematikçilerin bulunduğu, soylu bir ailedir. Kahramanımız Daniel Bernoulli’nin babası Johann Bernoulli yaşadığı zaman içerisinde ( 18.yy ) “Matematik” biliminin en ünlü ismi olarak anılır. En büyük rakibinin kardeşi olduğunu ve kendine rakip olarak kuzenlerinden birini de listeye not ettiğini göz önünde bulundurursak bu ailenin resmen matematiğe hükmettiklerini görürüz.
Kahramanımız Daniel’e geri dönecek olursak; o da başlarda babasının izinden gitmiş ve matematikle ilgilenmiştir; fakat en büyük zevki akışkanlar üzerine sorulara yoğunlaşmak, akışkanlar ile ilgilenmektir. Genç yaşta bilimin zorlu basamaklarını çıkmayı başarabilen bir isimdir. Şöyle ki; zamanın ünlü akademilerinden biri olan Fransa Bilimler Akademisi’nin düzenlemiş olduğu yarışmalara birkaç kez katılıp bir kez kazanmıştır. Bu akademiyi ünlü Fransa kralı 14. Louis büyük bir törenle 17.yüzyılda açmıştır. Akademinin en önemli özelliklerinden biri de her sene bir soruyu katılımcılara sunar, cevabını verebilen zeki insanların da para ve saygınlık kazanmalarında büyük rol oynamasıdır.


Daniel Bernoulli eğitimini tamamladıktan sonra evine döner ve evinin önünde bir mektup bulur. Mektubun geldiği adres Fransa Bilimler Akademisi’dir. Bu mektubun üzerinde ilginçtir ki hem kendi hem de babasının ismi yazmaktadır; oysaki babası ile ayrı projelerle bu yarışmaya katılmışlardır. Büyük bir heyecanla zarfı açar ve okumaya başlar. Yazılanlar heyecan vericidir; akademi baba ve oğlunu birinci tayin etmiştir.


Akşam evine gelen Johann Bernoulli mektuptan habersizdi. Bu haberi tabii ki tüm benliği heyecan içerisinde olan oğlu Daniel’den duyacaktı. Haberi duyan baba Johann önce şaşkınlıktan bir şey söyleyemez; fakat daha sonra büyük bir öfke ile oğluna bakar. Daniel daha çok küçükken onu matematikle tanıştıran, bildiklerini aktardığı, kazandığı ödüllerin altındaki temel güç olan düşünce yöntemlerin birçoğunu aşıladığı oğlunun kendisi ile böyle bir platformda eşit görülmesi babayı kızdırmıştı. Oğlunu küçümseyen baba ileride bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacak olan oğlu ile yapacağı ve oğlunun hayatındaki en önemli olaylardan biri olan kavganın fitilini ateşlemişti. Bu kavganın sonunda evden kovulan isim Daniel Bernoulli olmuştu. Evden çıkmadan dönüp arkasına baktığında neredeyse bilim için gerekli olan maddesel tüm olanakları bıraktığını görmüştü. Bundan sonra hayat Daniel Bernoulli için evinde yaşadığı gibi kolay olmamıştır.


Babası ile yaptığı kavganın bir neticesi olarak Daniel Bernoulli’nin hayatının büyük bir bölümünde “Akışkanlar” ile yaşaması bilim dünyasına kendi adını taşıyan bir denklemi kazandırmasına ve “Hidrodinamik”in de babası olarak anılmasına neden olmuştur.


Bu aşamaya gelinceye kadar çekilen sıkıntıların, yaşanılan zorlukların boyutlarını bizler asla öğrenemeyeceğiz. Kıyaslamayı pek doğru bulmamaktayım; ancak, bir karşılaştırma yapacak olursak, sıvıları incelemek katıları incelemekten oldukça güçtür. Bunun nedeni de katıların cisim bazında birlikte hareket etmesidir. Katı bir kütleye vurulması durumunda izleyeceği doğrultu bir nebze olsun tahmin edilebilir; fakat bir sıvı kütlesine vurulduğunda durum çok farklı olacaktır. Oluşacak olan kütle parçalanması ile sayısız damlacık sağanak şeklinde her yöne saçılacaktır. Bu durum aslında sıvıları pek çok insanın gözünde tutarsız olarak gösteriyor. Böylelikle, fazla zorlanmadan sıvı hareketlerinin incelenmesinin katılara oranla ne kadar zor olduğunu görebiliriz.