OKUMUYORUZ

"Bu dahil bütün genellemeler yanlıştır." demiş ünlü feylesof. Doğru, genellemelere takılmamak gerek. Ünlü düşünürün burada necip Türk milletini zerre tanımadığının altını boardmarker ile çiziyorum. Neden mi?

- Okumuyoruz... Evet, okumuyoruz. Kimse "Neden?" demiyor, paso sıralıyoruz sebeplerini bilmediğimiz sonuçları. Ardı ardına patlatıyoruz tespitlerimizi. Yapımız bu. Senin de böyle, benim de. Sahi, senle benim aramda ne fark var?

İnsanları birbirinden ayıran o ince perdenin adı "düşünce" değil mi? Hayatımızın her evresinde insanların davranışları düşüncelerinin bir suretinden ibaret. Davranışları, kişilikleri şekillendiren düşünceyse, o vakit insanları kategorize ederken baz aldığımız husus "düşünmek" eylemi oluyor. Tamamdır. Düşünen insanlar yetiştirmemiz gerekiyor ilk etapta. Önce bunu halletmemiz şart. Sonra? sonrası zaten kendiliğinden gelen bir süreç bu.

- Okumuyoruz... Evet, okumuyoruz. Okumadığımızdan birbirimizin zihninden geçenlere tahammül edemiyoruz. Hemen karşı atağa geçiyoruz. "En iyi hücum, savunmadır." sözünün hakkını veremiyoruz. İleride açık veren mentalden doğan sistemimiz yüzünden kontra-atak ile golleri peş peşe yediğimizde de "Önümüzdeki maçlara bakacağız." diyerek soru işaretlerini savuşturuyoruz karşımıza gelen. Tahammül edemiyoruz çünkü. Saygı göstermiyoruz ki tahammül edebilelim.

- Okumuyoruz... Evet, okumuyoruz. Neyin en olduğunu bilmiyoruz. Neyin ne olduğunu bilsek, gözlerimizi kapadığımızda aslında beyin denen organın ne işe yaradığını bilsek, belki de "en azından" o "ne" hakkında bi' fikrimiz olur(du). Bu yüzden kaybediyoruz. Elimizdekini de avcumuzdakini de kaybediyoruz.


Bu böyle uzar gider. Yazarım, her türlü de savunurum bu düşüncelerimi. Gerek var mı? Bilemiyorum, ama bildiğim bir şey varsa o da gerçekten yanlış yaptığımızdır. Okuyarak elde etmemiz gerekenlerin radarından koşarak uzaklaştığımız için yanlış yapıyoruz. Bunu da büyük harflerle not düşünüyorum buralara bir yerlere. Okuyan olur diye.

Hiç yorum yok: